Dörtyol Köyü - Sürek Avı ve Atış

AVCILIK ve ATIŞLAR

İlçemiz doğal ortamının bozulmaması dolayısıyla, ilçemizde bulunan avcılar kulübü üyelerinin ve çevreden gelen avcıların uğrak bir av merkezidir. İlçemizdeki avcılar kulübünün ne zaman kurulup faaliyete geçtiği kesin olarak bilinmemektedir. Birçok faaliyetin başlama tarihinde olduğu gibi buda madenin işletilme yıllarına kadar iner.

İlçemizde av olarak en çok keklik ve tavşan, akarsularında ise çeşitli tatlı su balıkları (sazan vb.) avlanmaktadır.

Dörtyol Köyümüzde ise zamanında sürek avları ve avcıları meşhurdu. Ateşli Silaha genci, yaşlısı, kadını erkeği herkes aşinadır. Avcılarımızın efsaneleri, hikayeleri, maceraları birazda palavraları meşhurdu. Her avcının evinde av sepeti bulunur, bu av sepeti hiç boş kalmazdı. Geyik, karaca, tavşan, keklik, karabakal, bıldırcın sığırcık..etleri.

SÜREK AVLARI

Dörtyol Köyümüzde yılda iki kez sürek avı yapılırdı. Bu süre zaman zaman ihtiyaca göre arttırılabilirdi. Genelde domuz ve kurt avı için olurdu. Civar köylerdeki avcılarında katılımı ile 300-500 kişilik gruplarla yapılırdı. Sürüçüler, Çeviriler, Atıcılar. Sürücüler belli aralıklarla dizilir yanlarında köpeklerle beraber dizilir, ormanı taramaya başlarlar, domuzları yataklarından kaldırırlar. Çeviriciler yataklarından kaldırılan yabani hayvanları, sabit bir noktada bekleyen Atıcıların bulunduğu alanlara yönlendirirler. Atıcılar ise bekledikleri yerde kendilerine ikram edilen yabani hayvanları büyük bir ustalıkla yere indirirler.

Sürek avlarının yapıldığı dönemlerde köyde hayat dururdu. Sürek avında vurulan en sadece en büyük domuz köy meydanına getirilirdi. Akşamda kahvelerde muhabbetten sabahlanırdı.

Sürek avının yanında köyümüzde herkes kendine göre usta bir avcıdır. Kekliğe gider, tavşana gider, kuşa gider, hiç kimsenin de eli boş dönmez evine.

Pıynardan atamba yapmak ayrı bir ustalıktır. “Y” şeklindeki pıynar dalı incecik kesilir, kabukları soyulur, desteklerle ovalleştirilir, bir-iki gün beklettikten sonra kuruması amacıyla fırına verilir. Fırından çıktıktan sonra zengin olan kauçuk serum, imkanı olmayan kara ince lastik bağlar, meşinden de bir tutamak bağladı mı al sana bir atamba. O artık bir silahtır. Namustur. Boyuna takılır. Orda taşınır. İlk vurulan kuşun kanıda atambanın sapının nişangahına sürülür.

ATIŞ YARIŞMALARI